Çocuklardaki Kaygıyı Psikolojik Dayanıklılığa Dönüştürebilmek
Zorlu yaşam olayları karşısında çocukların stres ve kaygı tepkileri göstermesi beklendik bir durumdur.
Özellikle tüm dünyada yaşanan koronavirüs (COvid-19) salgını nedeniyle çocuk ve ergenlerin kendileri, aileleri, arkadaşları, sevdikleri ve yakınları için endişe, kaygı, panik ve korku yaşaması oldukça normaldir.
Şu anda Koronavirüse dair dünya çapında yaşanan genel kaygıyı hepimiz taşıyoruz fakat hepimizin kaygı düzeyi farklı seviyelerde. Bazılarımız az derecede endişeliyiz, bazılarımız ise yüksek derecede. Peki hem kendi yaşadığımız, hem de çocuklarımızın yaşadığı bu kaygıyı kontrol edebilmek için neler yapabiliriz?
- Bu süreçte size ya da çocuklarınızın kaygılanmasına yol açabilecek haberleri sıkça izlemek, okumak ya da dinlemekten kaçınmalısınız. Günün sadece belli zamanlarında bir ya da iki kere bilgi edinmek amacıyla haberleri dinleyebilirsiniz. Burada önemli olan, yeni Koronavirüsle ilgili doğru bilgileri doğru kaynaklardan (örn. Dünya Sağlık Örgütü ve T.C. Sağlık Bakanlığı vb.) edinmektir.
- Kendinizin ve sevdiklerinizin hem fiziksel; el yıkama, sağlıklı beslenme, iyi uyku alma, egzersiz yapma vb. hem de ruhsal sağlığını korumak; sevdiklerinizle telefon üzerinden iletişim kurmak, hoşlandığınız aktiviteleri yapmak vb. bu dönemde önem taşımaktadır. Ayrıca yardımcı olabileceğiniz kişilere destek olmak da (örn. Kronik bir sağlık sorunu olduğu için dışarı çıkıp alışveriş yapamayan komşu ya da aile büyüklerinize destek vermek vb.) duygusal iyi oluş halinizi yükseltecektir.
- Süreç içinde çocuğunuzun sorduğu sorulara (İnsanlar neden maske takıyor? Neden okula gitmiyoruz? Neden işe gitmiyorsunuz? Pandemi ne demek? gibi) yaş gelişimine uygun olarak, aşırı detaya girmeden, kısa ve öz bilgi vermekten korkmayın. Sorularının yanıtsız bırakılması çocuktaki kaygı boyutunu daha da artıracaktır. Zorlandığınız noktada ‘’Gel bunu birlikte araştıralım’’ diyerek doğru kaynaklardan (Dünya Sağlık Örgütü) bilgi edinin. Merak ettiği her soruyla ilgili size rahatlıkla soru sorabileceği güvenini çocuğunuza verin. Sorduğu sorulara sakin bir ses tonuyla yanıt verirken, kaygılı ya da üzgün görünmemeye dikkat edin.
- Çocuklarınızın stres, kaygı ve korku gibi yaşadıkları duyguları size anlatmalarına izin verin. Ancak, onları özellikle Koronavirüs hakkında konuşmak için zorlamayın. Sadece dinleyin ve anlayış gösterin. Bu süreçte özellikle çocukların stres, kaygı ve korku yaşamaları oldukça normaldir. Çünkü çocuklar da hasta olup olmayacakları ya da hasta olurlarsa başlarına ne geleceği konusunda belirsizlik ve endişe yaşayabilirler. Bu noktada çocukların yetişkinlere göre daha az hastalandıklarını ve hastalığa yakalansalar bile çok çabuk atlatabildiklerini söyleyin. Yaşadığı kaygı ve korku duygusunun yanlış olmadığını aksine çok normal olduğunu anlatın ve bu stresli dönemin, yaşadığı duyguların geçici olduğunu, yaşamın bir süre sonra normale döneceğini belirtin. Çocukların yaşadığı kaygı durumunu azaltmak için şu etkinlikleri beraberce yapabilirsiniz: "Kaygının bir rengi, şekli, kokusu ve tadı olsaydı nasıl oldurdu?" "Hadi kaygının resmini yapalım ve duygumuzla ilgili konuşalım." "Kaygını vücudunun neresinde hissediyorsun?" 1’den 10’a kadar bir sayı versen, kaygına kaç puan verirdin? (Eğer 9 ya da 10 gibi yüksek bir sayı verirse) Bunu 8’e indirebilmek için ne yapabiliriz?" "Kaygın seni ne yapmaktan alıkoyuyor? Sakin olabilsen neler yapabilirsin?” gibi sorular sorarak ve olumlu yönlendirmelerde bulunarak çocuklardaki kaygıyı azaltabilirsiniz.
- Çocuklarınızla olabildiğince ev içinde kaldığınız bu dönemlerde bol bol oyun oynayın. Bu, onların duygu durumunu takip edebilmeniz için de yararlı olacaktır. Çocuklarla birlikte yemek hazırlamak ve yemek, ev içinde hep beraber çeşitli oyunlar oynamak, resim yapmak, şarkı söylemek, dans etmek, kitap okumak, film izlemek ya da sohbet etmek gibi çok çeşitli etkinlikler sayesinde aile birlikteliğinizin verdiği güven ve aidiyet duygusunu pekiştirmek önemlidir.
- Süreç içinde çocuklarınızın güvende olduğunu onlara hissettirmeyi unutmayın. Çocuklar, değerli olduklarını ve korunduklarını hissetmek için size ihtiyaç duyarlar. Her zamankinden biraz daha fazla ilgi, yakınlık, paylaşım ve şefkatle çocukların psikolojik sağlamlıklarının artmasına büyük katkı sağlayabilirsiniz. Çocuklarınıza olan sevginizi sık sık dile getirin ve gösterin.
- Yetişkinler olarak çocuklarınıza çok çeşitli konularda rol model olabilirsiniz. Kişisel öz bakımınıza dikkat ederek, düzenli beslenmeye ve uyumaya özen göstererek, günlük rutin işlerinizi devam ettirerek, yetkililerden gelen koronavirüsten korunma ile ilgili uyarıları dikkate alarak, çocuklarınızın önünde yaşadığınız kaygıyı sürekli konuşmayarak ya da aşırı düzeyde haber takip etmeyerek, bu süreçte ne yapmaları ya da nasıl davranmaları gerektiği konusunda çocuklarınıza örnek olun. Sizin bu zorlu yaşam olayıyla başarılı bir şekilde baş ettiğinizi görmek çocuklarınıza umut verir, moral aşılar.
uzman psikolog Açelya SARIKAYA
Görseller